Examples of using "зарплаты" in a sentence and their turkish translations:
Tom maaş bordrosundan maaş bordrosuna yaşar.
- Ay sonunu zor getiriyorum.
- Ay başını zor getiriyorum.
Maaşlar arttı.
Onlar maaşları artırdılar.
O, maaşının artırılmasını talep etti.
Öğretmenlerin maaşları çok düşüktür.
Tom bir maaş zammı istedi.
Biz ücretlerin azaltılmasını protesto ettik.
Yarın çok beklenen bir maaş günü.
Ben sizin maaşlarınızı düşürmüyorum.
Patronumdan bir ücret artışı istedim.
Maaşı onu rahatça yaşatmaya yeter.
Birkaç yıldır öğretmen maaşlarının bir bölümünü ben karşılıyorum.
Niçin ücret artışı istemiyorsun?
- Bugün maaş günü.
- Bugün ödeme günü.
Yalnızca maaş günü mutlu olurum.
eyaletler, her çalışanın maaşından bir paya el koydular.
Çalışanlar, önceki maaşlarının %80’inin ödemesini alıyorlar
Bugün maaş günü mü?
Tom patronundan ücret artışı istedi.
- Bir ücret artışını hak ediyorsun.
- Bir maaş zammını hak ediyorsun.
O her zaman benim düşük maaşımdan yakınıyor.
Çoğu çalışan yılda bir kez zam istiyor.
Maaş altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
öğretmen filminde ise maaşı yetmeyen bir öğretmen var
Maaşımın dörtte birini son üç yıldır bir kenara bıraktım.
Bana ödedikleri maaşı hak etmiyorum.
Bu benim yıllık maaşımın on katı değer.
Maaşım yok çünkü işim yok.
Onlara bir uyarı vermeksizin insanların maaşlarını kesemeyiz.
Finans merkezini takip etmenin iyi para kazandıran bir iş olduğunu biliyordum
Yönetim, ücret artışının söz konusu olmadığını söyledi.
Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.
anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef
Tanınmadan önce maaş zammından bahsedersen senin işleri ters yaptığını düşünme eğiliminde olurum.
Ve iyi haber şu ki ekonomi tekrar büyüyor. Maaşlar, gelirler, ev fiyatları ve emeklilik hesapları yeniden artıyor. Yoksulluk yine düşüyor.
Ekonomimizin büyüdüğü bir anda bizim işletmelerimiz 1990'lardan beri en hızlı tempoda işler yaratıyorlar ve ücretler tekrar yükselmeye başlıyor, bizim olmak istediğimiz ülke türü hakkında bazı seçimler yapmak zorundayız.