Examples of using "выросли" in a sentence and their turkish translations:
Fiyatlar yükseldi.
Maaşlar arttı.
ve çocuklarım artık büyümüştü.
Bira satışları arttı.
Beraber büyüdük.
Tom ve Mary birlikte büyüdüler.
Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da
Fiyatlar yükseldi.
Gıda fiyatı arttı.
Büyüdünüz.
Konut fiyatları yükselmiş.
Çocuklarım burada büyüdü.
Biz yoksulluk içinde büyüdük.
Onlar yoksulluk içinde büyüdüler.
Büyümüşsün.
Benzin fiyatları yüksek.
Neredeyse birlikte büyüdük.
- Boston'da büyüdük.
- Boston'da yetiştik.
İki yaşındaki yavrular tam erişkinliğe yakın.
Tom'la birlikte büyüdüm.
Biz büyüdük ve Dünya kirlendi
Fiyatlar son bir yılda çok arttı.
Tom ve Mary Boston'da büyüdü.
Fiyatlar bu üç ay yukarı gitti.
Onlardan ikisi Boston'da büyüdü.
Tom ve karısı her ikisi de Boston'da büyüdü.
Bütün demiryolu boyunca kasabalar türedi.
Bu politikanın bir sonucu olarak fiyatlar sert bir biçimde yükseldi.
büyüdüğün çevre senin karakterini belirler
ve biz o kısma çok zor yetiştik
Biz büyüttük aslında bunu,bizler sayesinde buralara geldi.
Boston'da mı büyüdün?
Pirincin fiyatı yüzde üçten daha fazla yükseldi.
Çevrim içi alımlar son bir yılda yüzde on beş arttı.
Nasılda büyüdün!
- Sahil kenarında mı büyüdün?
- Sahil kenarında mı büyüdünüz?
yani aslında daha kötüsü de var biz de biraz daha büyüdükten sonra
- Boston'da büyüdüğünü sanıyordum.
- Boston'da büyüdüğünüzü sanıyordum.
Sen büyüdün, Tom.
Sen uzadın.
Tom ve Mary hâlâ onların ikisinin de büyüdüğü Boston'da yaşıyorlar.
Avustralya'da nerede yetiştin?
Sen yoksulluk içinde büyüdün, değil mi?
Beklenildiği gibi, ithal malların fiyatı yükseldi.
Senin Boston'da yetiştirildiğini düşündüm.
Geçen yıl, tüm ırklar, tüm yaş grupları, erkekler ve kadınlar için gelir arttı.