Examples of using "заняться" in a sentence and their turkish translations:
Yapacak daha iyi şeylerin yok mu?
Bu gece ne yapmak istiyorsun?
Yapmak istediğiniz bu mu?
Pekala, ne yapmak istiyorsun?
Yapacak daha iyi bir şeyin yok mu?
Zamanını harcayacak daha iyi bir şeyin yok mu?
Başka ne yapmak istiyorsun?
Şimdi ne yapmak istiyorsun?
Peki ne yapmak istiyorsun?
Yapmak istediğin nedir?
Ne yapmak isterdin?
- Ne yapmak istersin?
- Ne yapmak istersiniz?
“Düzenlemeleri yapmamız lazım.
O hastaya bakacak hiç kimse yok.
- Siyasete girmeye karar verdim.
- Politikaya girmeye karar verdim.
Tom yapacak daha iyi bir şeyi yok.
Hayatına çekidüzen verme zamanı.
- Bugün ne yapmak istersin?
- Bugün ne yapmak istiyorsun?
Bize yapmak istediğini söyle.
Peki, yarın ne yapmak istiyorsun?
Yarın ne yapmak istersin?
Bana ne yapmak istediğini söyle.
Ona ne yapmak istediğini söyle.
Ona ne yapmak istediğini söyle.
Önümüzdeki yaz ne yapmak istiyorsun?
Mary'ye ne yapmak istediğini sor.
Bu öğleden sonra yapacak bir işim yok.
Canım sıkkın ve yapacak hiçbir şeyim yok.
Onu yapmak istiyorum.
Yapacak bir şey arıyordum.
Bununla tek başına meşgul olmak zorundasın.
- Boston'da yapacak pek çok şey var.
- Boston'da yapılacak bir sürü şey var.
Yarın ne yapmak istiyor?
kişiye iç gözlemini yapma imkanı veriyor,
Gelecekte ne yapmak istiyorsun?
Almanya'da ne yapmak istiyorsun?
Sadece meşgul tutmaya çalışıyorum.
Bu gece benimle seks yapmak ister misin?
Bugün ne yapmak isterdin?
Onunla hemen ilgilenebilirim.
Onun yapacak bir şeyi yok.
Yapacak başka bir şeyim yok.
Tom yapmak için başka bir şey istedi.
Bugün canım farklı bir şey yapmak istiyor.
Yapmaktan zevk aldığın bir şey yapmalısın.
Zavallı serflerin ağır işi yapma zamanı.
Tom'un başka bir şey yapmasını isteyelim.
Öğle yemeğinden sonra canın ne yapmak istiyor.
Tom, Mary'ye yapacak bir şeyi olmadığını söyledi.
Gelecek hafta sonu ne yapmak istiyorsun?
Başka bir şey yapmak istiyorum.
Yapman gereken işlerin olduğundan eminim.
O sanat için hukuku terk etmeye karar verdi.
Yapacak bir şeyin yoksa Tatoeba'ya katkıda bulunabilirsin.
Bugün ne yapmak istersin?
Bugün ne yapmak istersin?
Yapacak bir şeyin yok mu?
"Yapacak işin var mı?" "Hayır, pek sayılmaz."
Üniversiteden mezun olduktan sonra ihracat işiyle ilgilenmeyi umuyorum.
Neden başka bir şey yapmıyoruz?
Bu arada ne yapmalıyım?
Yapacak başka bir şeyim yok.
Ne yapmayı planlıyorsunuz?
Tom'un yapacak bir şeyi yoktu, bu yüzden eve gitti.
Doktor formda kalmak için biraz spor yapmaya başlamamı tavsiye etti.
Gelecek sefer ne yapmak istediğini düşünüyorsun?
Yapmak için bir şey düşünmeye imkan bulamadı.
Tom siyasete girmek istedi.
Boston'da görülüp yapılacak birçok şey var.
Ona şimdi ne yapmak istediğini sordum ve dedi ki,
Bunu başka bir zaman yapmak istiyorum.
Onun dün yapacak bir şeyi yoktu.
Bunu tekrar yapmak ister misin?
Tom yarın ne yapmak istiyor?
Ne yapmayı planlıyordunuz?
Neden ödevini yapmıyorsun?
Boston'da ne yapmayı planlıyorsun?
Mümkünse, gitmelisiniz ve meseleyi kendiniz incelemelisiniz.
Kısa sürede onunla ilgilensen iyi olur.
Tam olarak ne yapmak istiyorsun?
o zaman yapacağımız bir şey var yoksul ve davacı filminden de bahsedelim bitirelim
Tom'a ne yapmayı planladığımı söyledim.
Yapmak istediğim çok şey var.
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, odasını temizlemeye başladı.
Yapacak başka hiçbir şeyim yok.
Fazla zamanım yok. Onunla ilgilenebilir misin?
Tom bize ne yapmak istediğimizi sordu.
Ne yapmak istediğimi henüz bilmiyorum.
Yapacak bir şey bulacağımızdan eminim.
Bunu şimdi yapmaya ne dersin?
"Sıkıldım!" "Öyleyse yapacak bir şey bul! Seni eğlendirmek için burada değilim."
Sıkıldım ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Henüz ne yapmak istediğimi bilmiyorum.
Başka bir şey yapacağım.