Examples of using "всём" in a sentence and their turkish translations:
O, her şeyde mükemmeldir.
Ben her şeyi hallettim.
Sen her şeyi düşündün.
Her şey hakkında konuştuk.
Tom her şeyi itiraf etti.
eşit üye ülkeler olarak,
Tüm saygımla.
Hepsi senin kendi hatan.
Her şey için Tom'u suçluyorsun.
O, çabucak her şeyi itiraf etti.
O, hızla her şeyi itiraf etti.
Sen her şey hakkında haklıydın.
ve bu tüm beyin boyunca meydana geliyor.
her gün ne kadar muz tüketiyoruz?
Tom her şeyi gözetecek.
Her şey tartışılabilir.
Her şeyle ilgilendik.
Her şeyle ilgileneceğiz.
Her şeyi düşünüyorsun.
Her şey için ben mi suçlanacağım?
Ben her şeyle ilgileneceğim.
Her şey için endişeliyim.
Her şeyi açıklığa kavuşturacağız.
Biz her şey hakkında konuştuk.
Her şeyi itiraf etti.
Tom her şeyi düşünüyor.
Biz her şey üzerinde anlaştık..
Her şey için beni suçlayın.
Her şeyi itiraf etti.
Bütün bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bütün bunun hakkında ne biliyorsun?
Onun ismi tüm dünyada bilinir.
Olan her şey hakkında biliyorum.
Polisler sorunu araştıracaklarına söz verdi.
Her şeyde elinizden geleni yapın.
Bana her şeyde arka çıktılar.
Sen her şey hakkında sorular soruyorsun.
Onlar her şey için Tom'u suçlayacak.
Her şeyi unutalım, tamam mı?
Her şey için Tom'u suçluyorlar.
Tom bunun hepsi için suçlanacak.
Tüm bunların anlamı nedir?
Tom her şey için beni suçlar.
Tom tamamen hatalı değil.
Biz bunu çabucak anladık.
O her şey için beni suçladı.
Tom her zaman her şey hakkında endişe eder.
O bana her defasında karşı çıkar.
Her şey hakkında bilmek istedim.
Her şeyde kötü şansa sahibim.
Ben zaten her şeyi hallettim.
Tom neredeyse her şeyde iyidir.
Tom'a her şeyi söylemek zorunda değiliz.
Bütün bunda senin rolün neydi?
Burada olan her şeyi Tom'a anlat.
Onu bana bırak. Ben her şeyin bakımını üstleneceğim.
ayrıca geleceği dikkate aldığınızda,
Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.
Zirve, dünya genelinde barışa katkıda bulundu.
Annem ve ben her yönümüzle farklıyız.
O, her şey için kocasına bağlıdır.
İtalyan mutfağı dünya çapında popülerdir.
Tom her şey için beni suçlamaya çalıştı.
Dünyada barış istiyoruz.
Ben her zaman bilecek en son kişiyim.
Her şeyi düşünemem.
Bütün bunun hakkında ne biliyorsun?
Tom her şeyle ilgileneceğini söylüyor.
Dünyada barış olsun.
Tom tüm bunun hakkında ne düşünüyor?
Esperanto tüm dünyada konuşuluyor.
Tom bizim için her şeyle ilgilenecek.
- İngilizce Dünya çapında konuşulur.
- İngilizce tüm dünyada konuşulur.
Tom her zaman Mary'yi her şey için suçluyor.
Dünya çapında ünlü oldu.
Tom bile her şey için Mary'yi suçlayamazdı.
- Bununla ilgili her şeyi Tom'a sormalısın.
- Tom'a bunların hepsini sormalısınız.
Ama bazı insanlar eşitlik hakkında çok iyi konuşabiliyorken
Hatta belki de okyanusun kalan kısmındaki tüm canlıların toplamından daha fazla.
Dünyanın her bir yanında her gün yaşanıyor,
Size birbiri ardına yapılan çalışmaları ve dünyanın her yerinden
Bu tablo dünyada yaşayan 7 milyar insanı temsil etsin.
Tabii her şey fotoğraf olmuyor.
Dünya barışının özlemini çekiyoruz.
Koca adada sadece tek dükkan var.
O, anne ve babası ile her şey hakkında konuşur.
Tom olanlar hakkındaki her şeyi Mary'ye söyledi.
Biz dünya barışı için çalışıyoruz.
Dünya barışı için hepimiz istekliyiz.
O tamamen kötü olamaz.
İngilizce artık dünyanın her yerinde konuşulur.
Bütün bina terk edilmişti.
Çay dünyada popüler bir içecektir.
O, her şeyi düşündü.
O, her şeyi düşündü.
Tom tükendi ve her şeyi itiraf etti.
Hepsi senin hatan.