Examples of using "вечеринку»" in a sentence and their turkish translations:
Partiye gel.
Partiyi organize eden kişi benim.
İyi bir partiyi severim.
Parti Mac tarafından organize edildi.
O partiyi feshetti.
Partiye devam edelim.
Tom partiyi kaçırdı.
Tom partiyi erteledi.
- Haydi partiyi başlatalım.
- Partiye başlayalım.
Bir parti düzenleyelim.
Bir parti planlıyoruz.
Bu gece bir parti verelim.
Neden partiden erken ayrıldın?
Bir partiye gelmek ister misin?
Partime gelir misin?
Sen partiye kim davet etti.
Partiyi ne zaman yapalım?
O, partiye geç geldi.
O partiye istenildi.
Tom için bir parti düzenleyelim.
O, partiye geliyor olacak.
Partiye can atıyorum.
Bir parti vereceğim.
Bu akşam bir parti verelim.
Ben partiye gidiyordum.
Tom partiye geldi.
Tom bir parti planlıyordu.
Partime gelmek ister misin?
Bir kıyafet balosuna davet edildik.
Beni partiye davet ettiğiniz için teşekkür ederim.
- Onu partiye gitmeye ikna ettim.
- Partiye gitmesi için onu ikna ettim.
Partiye epeyce insan geldi.
Tom partiye gitmemeye karar verdi.
Tom partiye geleceğine bana söz verdi.
Partiye gelmeliydin.
Neden partiye gelmedin?
Niçin Tom'u partiye davet ettin?
Tom'un partisine mi gidiyorsun?
Partiye gitmek zorundasın.
Başka kim partiye geldi?
- Partide ne giyeceksin?
- Partide ne giyeceksiniz?
Nancy onu bir partiye davet etti.
Onlar beni partiye davet ettiler.
Kimse partiye gelmedi.
Bir parti vermek hoş olurdu.
Ben bu partiye davet edildim.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
Ben de partiye geliyor olacağım.
Tom'un partiye geldiğini düşünüyor musun?
Tom'u partiye davet ettim.
Partiye gitmek ister misin?
- Tom'un partisine gideceğiz.
- Tom'un partisine gidiyoruz.
Tom beni partiye davet etti.
Tom partiye davet edilmişti.
Tom bu gece bir parti veriyor.
Tom'u partiye davet ettin mi?
Tom'u partiye kim davet etti?
Sakın onu partiye çağırma.
Partiye gelebilir misin?
Benim partiye katılmam gerekli midir?
O, partiye katılmak istiyor.
Yarın bir partiye davet edildim.
Tom için bir parti tertip ettim.
Partiye gitmeliyim.
O partiye gittim.
Yirmi kişi partiye katıldı.
Tom partiye gitmedi.
Tom partiye gelmedi.
Tom, Mary'yi bir partiye davet etti.
Partiyi kaçırmak istemiyorum.
Tom'un partisine davet edildin mi?
Onlar benim için büyük bir parti verdiler.
Sanırım bir parti düzenlememin zamanıdır.
Partiye davet edilmedik.
O beni partiye davet etti.
Tom da partiye geliyor.
- Tom partiye davet edilmedi.
- Tom partiye çağrılmadı.
Tom partiye gitme kararı aldı.
Partiye gitmedim.
Partiye kaç kişi geldi?
Ben partiye davet edilmedim.
Tom bir sahil partisine davet edildi.
Bu gece bir parti veriyoruz.
Annne partimize geliyor olmayacak.
Anne partimize gelmeyecektir.
Bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.
Partiye katılamadı.
Hastalık partiye katılmamı engelledi.
Tom'un partisine gitmeyecek misin?
Onun haricinde başka hiç kimse partiye gelmedi.
- Keşke o partiye gitmemiş olsaydım.
- Keşke o partiye gitmeseydim.
Partinize gelmeyeceğim.
Umarım partime geleceksin.