Examples of using "вершине" in a sentence and their turkish translations:
Shard of Glass binasının üstündeyiz.
pramit'in en tepesinde
Dağın tepesinde bir kule vardı.
Kendini bir dağın zirvesinde düşün.
Tekrar başa döneceğiz.
Dağın zirvesinde durduk.
Direğin tepesinde bir bayrak vardı.
Dağın zirvesine erişmek zordur.
- Tepede durdular.
- Tepenin üstünde durdu.
Dağın tepesinde duruyordu.
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
- Dağın tepesinde bir türbe vardır.
- Dağın tepesinde bir tapınak vardır.
Kayalığın üzerine çıktım.
O, bu tepenin üstünde yaşar.
Oradan sonra hızla zirveye ulaştım.
Burası kanyonun üst kısmından çok daha yeşil.
Biz dağın ortasına kadar tırmandık.
Bu kulenin tepesinde döner restoran var.
Aziz Benedict ilk manastırı Monte Cassino'nun tepesinde kurdu.
Ne zaman bir dağın tepesinde olsam kendimi minnettar hissediyorum.
ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.
şu anda bulunan 3. sü, 2. sinin üzerine yapıldı
Ama bu yumuşakçalardan bazıları, delici tam olarak kabuğun tepesinde, abdüktör kasın üstünde olursa gevşiyor.