Examples of using "велик" in a sentence and their turkish translations:
Tanrı büyüktür.
İlgili büyük bir risk var.
Allah en büyüktür.
Ben büyüğüm.
O, ne kadar büyüktür?
Risk çok fazla büyük.
Benim bisikletim bozuk.
Kırmızı bir bisikletim var.
Bir bisikletim var.
Bu takım elbise benim için fazla büyük.
- Allah büyüktür!
- Allahuekber!
- Tanrı uludur!
üstelik rüşvet düzeni çok fazla
Dünya çok büyük.
Bu kimin bisikleti?
Bu benim bisikletim.
Tom onun için çok büyük olan bir ceket giyiyor.
Japonya'da pirince olan talep oldukça yüksek.
- O benim bisikletimi buldu.
- Bisikletimi buldu.
Bisikletini ödünç alabilir miyim?
Bisiklet benim.
Tom benim bisikletimi buldu.
İşte benim bisikletim.
Bu senin bisikletin mi?
Benim yöntemim şaşırtıcı derecede basit, ama son derece etkili.
Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.
Bu ev bizim için fazla büyük.
Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
Senin bisikletin benimkinden daha iyi.
- Eviniz büyük.
- Senin evin büyük.