Examples of using "беспорядок" in a sentence and their turkish translations:
Karışıklığı maruz görün.
Bu gerçek bir karışıklık.
Karışıklık için üzgünüm.
Sami dağınıklığı temizledi.
Sokakta karışıklık hüküm sürüyor.
Ben karışıklık için özür dilerim.
Onun odası her zaman düzensizdir.
Saçım dağınık.
Bu pisliği temizlemek zorunda olan kişi benim.
Bu pisliği temizlemek zorundayız.
Odam biraz dağınık.
Ne korkunç bir karmaşa!
O bir karışıklıktı.
Karışıklık için üzgünüm.
Kendi pisliğini kendin temizlemen bekleniyor.
Karmaşa yapmayın.
- Oda çok düzensizdi.
- Oda çok dağınıktı.
- Oda çok savruktu.
Annem odamın dağınık olmasından hoşlanmıyor.
Oda tam bir karışıklıktı.
Kaos Mary'nin evinde hüküm sürer.
Tom'un masası o kadar dağınıktı ki, temizlikçi odayı temizlemeyi reddetti.
Bu pisliği sen yaptın, bu yüzden onu temizle.
Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?