Examples of using "Соседка" in a sentence and their turkish translations:
- Polonya, Ukrayna'nın komşusudur.
- Polonya, Ukrayna'nın bir komşusudur.
O, son derece nazik bir komşudur.
Komşu, köpeğini yürütüyor.
O bayan bizim komşumuz.
Sen benim komşumsun.
Sen bizim komşusun.
Afro Amerikan bir komşum var.
İtalyan bir komşum var.
Komşum itfaiyeyi aradı.
- Komşum bir kleptoman.
- Komşum bir çalma hastası.
O bizim komşumuzdur.
Tom'un komşusuyum.
Yeni bir komşumuz var.
Tom Mary'nin bir oda arkadaşı olduğunu biliyordu.
Benim Fransız bir komşum var.
O senin oda arkadaşın mı?
Kanadalı bir komşum var.
Komşum polisi aradı.
Senin komşularından biri şikayet etti.