Examples of using "сняла" in a sentence and their turkish translations:
O güneş gözlüğünü çıkardı.
O ceketini çıkardı.
Mary küpelerini çıkardı.
Mary bileziğini çıkardı.
Prenses eldivenlerini çıkardı.
O, telefonu aldı.
Mary elbisesinin çıkardı.
Mary yağmurluğunu çıkardı.
Yağmurluğunu çıkardı.
O giysilerini çıkardı.
Ona telefonu açmasını söyle.
O, ıslak çoraplarını çıkardı.
Mary elbiselerini çıkardı.
Küpelerini nerede çıkardın?
Mary bileziğini bileğinden çıkardı.
O, makyajını sildi ve yüzünü yıkadı.
Parmağından yüzüğü çıkardı.
O, gözlüğünü çıkardı ve kontak lenslerini taktı.
Tom'un polis tarafından parmak izi alındı.
Çünkü çıkardığımda çığlık attın
Odaya girdiğinde şapkasını çıkardı.
Tom Mary'yi aradı ama annesi telefona baktı.
Mary kazağını çıkardı ve beline bağladı.
Tom Mary'nin evine girmeden önce ayakkabılarını çıkarmasını istedi.
Buna rağmen, o ceketini çıkardı ve kısa bir konuşma için hazır görünüyordu.
Kot pantolonunu nerede çıkardın?
Hava ısındığından dolayı kazağımı çıkardım.