Examples of using "Принесите" in a sentence and their turkish translations:
Hesabı getirin, lütfen.
Bir öğle yemeği getir.
Mango getir.
Lütfen bana menüyü getirin!
Bana bir fincan kahve getir.
- Bilgisayarınızı getirin.
- Bilgisayarını getir.
Anahtarı bana getir.
Bir bardak su getiriniz lütfen.
Anahtarı getir.
Şarap getir.
Yiyecek getir.
Bir kürek getir!
Bana biraz soğuk su getirin.
Çay getir.
Buraya dondurulmuş balık getir.
Lütfen bana bir menü getirin.
Onu buraya getir.
Onu bana getirin.
Garson, bana biraz su getir lütfen.
Lütfen bana temiz bir bıçak getir.
Lütfen ana anahtarı getir.
Sınavınız için bir kalem getirin, lütfen.
Bana biraz soğuk su getirin.
Git ve yan odadan bir sandalye getir, lütfen.
Bu kahve ise, bana çay getir; ama bu çaysa bana kahve getir.
Bir kova elma getir.
Garson, lütfen bana bir bardak daha bira getir.
Garson lütfen bana bir bardak çay ver.
Lütfen bana iki parça tebeşir getir.
Kağıtları topla ve onları buraya getir.
Onu buraya getir.
Bana gazeteyi getir.
Şapkamı getir.
Bana biraz su getir.
Onu bana getirin!
Lütfen bir salata getir.
Bana limonlu bir bardak çay getir.
- Onları bana getirin.
- Onları bana getir.
Tom'a biraz su getir.
Bana flütü getir.
Bana dergileri getir.
Bana ilk yardım kiti getirin.
Bana makası getir.
Paranı getir.
Bize biraz su al.
Onlara biraz su al.
Ona biraz su al.
Ona biraz su getir.
Bize biraz yiyecek getir.
Onlara biraz yiyecek getir.
Bana biraz yiyecek getir.
Ona biraz yiyecek getir.
Ona biraz yiyecek getir.
Bana bir sandalye getir.
Lütfen bize iki fincan kahve getir.
Lütfen bir sözlük getir.
- Bir bardak su getiriniz lütfen.
- Bana bir bardak su getir lütfen.
- Bastonumu getirin bana.
- Bana bastonumu getir.
İçecek bir şey getir.
Hesabı alabilir miyim, lütfen?
Dediğim gibi, yiyecek de götürün.
Bana kuru bir havlu getirin.
Bana da bir bardak süt getir.
Bana bir kova su getirin.
Bana nemli bir havlu getirin.
Bana elbiselerimi getir.
Bana ayakkabılarımı getir.
Git ve bana biraz şarap getir.
Bana çantamı getir.
Bana şapkamı getir.
Raketinizi getirin, biz biraz tenis oynayacağız.
Bana bir bardak su getir.
Bir kamera getir.
- Bana bugünkü gazeteyi getir.
- Bana bugünün gazetesini getir.
Bana onun kafasını getir.
Bana onun kellesini getir.
- Kova ile su getirin.
- Kovayla su getirin.
- Kova ile su getir.
- Kovayla su getir.
Bana içecek bir şey getir.
Bize içecek bir şey al.
Onlara içecek bir şey al.
Ona içecek bir şey al.
Ona içecek bir şey al.
Bana yiyecek bir şey getir.
Lütfen uçak tutması için bana ilaç getirin.
Onu eve getir.
Lütfen bana başka bir çatal getirin.
Benim takım sandığını getir.
Bana biraz buz getir.
Onlara yiyecek bir şey getir.
Ona yiyecek bir şey al.
Ona yiyecek bir şey al.
Lütfen bana bir bardak çay getir.
Lütfen paltomu getirin.
İşin bittiğinde geri getir.
Bana bir parça tebeşir getir.
Git biraz su getir.
Bana haplarımı getir.
Onu geri getir.