Examples of using "Найди" in a sentence and their turkish translations:
Onu bul.
Bir iş bul!
- Bir iş bul!
- Bir işe girmek!
Sen bana bir yer ayarla.
Kediyi bulun.
Bana bir avukat bul.
Bana bir doktor bulun.
- Konuşmak için birini bul.
- Konuşacak birini bul.
İyi bir iş bul.
Sadece onu bul.
Onu bulmaya git.
Sen bana bir yer ayarla.
Biraz zaman kazan.
Bir iş bul.
Tom'u bul.
Kendi yerini al.
- Bir amaç bul, para bulunur.
- Bir amaç bul, çare bulunur.
Bir iş bul.
Bir çözüm bul.
Bana bir bardak bulun.
Lütfen Tom'u bul.
Lütfen onları bul.
- Sana saygı duyan birini bul.
- Sana saygı gösteren birini bul.
Tembellik yapmayı bırak ve yapacak bir şey bul.
Tom'u bul ve onu eve getir.
Lütfen onu bul
Tom'u bulmaya git.
Onu bulmaya git.
Sadece Tom'u bul.
Kendine bir koltuk bul.
Lütfen onu bulun.
Sadece onları bul.
Sadece onu bul.
Onları bulmaya git.
Onu bulmaya git.
Doğru yanıtı bul!
Yardım edebilecek birini bulmaya git.
- Yapacak başka bir şey bulmaya git.
- Git yapacak başka bir şey bul kendine.
Başka birini bul.
Lütfen Fransızca konuşan birini bulun.
Kendinize uygun bir takım elbise alın.
Tom'u bul ve ona derhal buraya gelmesini söyle.
Tom'u bul ve onu öldür.
Birine söylemeden önce Tom'u bulun.
Boş bir şişe bulup suyla doldur.
Eğer yasayı bilen bir avukat alamıyorsanız, yargıyı bilen bir avukat alın.
"Sıkıldım!" "Öyleyse yapacak bir şey bul! Seni eğlendirmek için burada değilim."
Birini öldürmeden önce Tom'u bulun.
" Ah! Buzdolabında hiç akşam yemeği yok." "Biraz satın al." "Para yok." "Kanepeden kıçını kaldır ve bir işe gir."
Şşş! Ses çıkartma. Şimdi saklambaç oynuyoruz. Konuşacaksan saklanacak başka bir yer bul.