Examples of using "Retrato" in a sentence and their turkish translations:
Bu resimden nefret ediyorum.
Portreyi görüyor musun?
Portre duvardan alındı.
Resim duvarda asılı.
Tom resmini çektirdi.
Bu, rahmetli babamın bir portresi.
Portre tam olarak gerçek şey gibi görünüyor.
Duvarda Sir Anthony'nin piyanoda büyük bir resmi vardı.
Benim resmim, ülkedeki her karakolda bulunuyor.
Kimse resmin baş aşağı asılı olduğunu fark etmedi.
Tom resmi duvara astı.
Bu, babamın ve ilk eşinin bir resmi.
Tom resmi nereye asmak istiyor?
Bu resmi bir sanat eseri olduğu için değil ama cazibesi olduğundan dolayı beğeniyorum.
Büyükbabamın resmi duvardadır.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
Bu resmi nasıl aldın?
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.