Examples of using "Mergulhar" in a sentence and their turkish translations:
O dalmayı bilir.
Tom nasıl dalacağını biliyor.
Nehre dalmak istiyorum.
Tom, köpekbalıkları ile dalışa gitti.
Suya atlayalım.
Hiç aletli dalış denedin mi?
Tom beş yaşındayken dalmayı öğrendi.
Dalış arzusunu onun hayatına mal oldu.
Bulut geliyor ve savan bir kez daha karanlığa gömülüyor.
Tom tam suya dalmadan önce Fransızca bir şey bağırdı.
Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...
Ben sevdiğim faaliyetlerde kendimi daldırma yeteneğimi hızla kaybediyorum.
Çocukluğumun çoğunu kayalık havuzlarında geçirdim. Sığ yosun ormanlarına dalardım.
ID numarası olsa dahi böyle lönk diye dersin ortasına dalamıyor