Examples of using "Feita" in a sentence and their turkish translations:
Bu cüzdan kağıttan yapılır.
Bu keşif tesadüfen yapıldı.
Köprü taştan yapılmıştır.
Köprü ahşaptan yapılmıştır.
Masa ahşaptan yapılmıştır.
Ev taştan yapılmıştır.
Bu kamera Almanya'da yapılmıştı.
Soru İngilizce soruldu.
- Bu köprü taştan yapılmış.
- Bu köprü taştan yapılma.
- Bu köprü taştan.
Bu köprü ahşaptan yapılmıştır.
O köprü taştan yapılmıştır.
O kutu ahşaptan yapılmıştır.
Ay, peynirden yapılmıştır.
Sikke, altından yapılmıştır.
Bu kutu, kağıttan yapılmıştır.
Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
- Bu sandalye plastikten yapılmıştır.
- Bu sandalye plastik.
- Bu sandalye plastikten yapılmış.
Bu kamera Almanya'da yapılmıştı.
Bu kupa altından yapılmıştır.
Bu kafes telden yapılmıştır.
Bu kutu Tom tarafından yapıldı.
Hiçbir çiçek plastikten yapılmamıştır.
Geriye, sorulması gereken tek soru kaldı.
Üzüm hasadı elle yapılır.
Bu eski ev ahşaptan yapılmıştır.
Bu masa ahşaptır.
- Bu kutunun neyden yapıldığını biliyor musun?
- Bu kutunun neyden yapıldığını biliyor musunuz?
- Tereyağı sütten yapılır.
- Tereyağı, sütten yapılır.
Bu çömlek yerel bir sanatçı tarafından yapıldı.
Un buğdaydan yapılır.
Bu fırça deve kılından yapılmış.
İyi bir soru, yanıtın yarısını içerir.
Bu masa meşeden yapılmıştır.
O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.
Herkes ayın peynirden yapıldığını bilir.
İyi bir soru zaten cevabın yarısıdır.
yüreğini sızlatacak o soru sorulur
İspanyolca verilmiş bir söz basit bir sözden daha fazladır.
Özgürlük Anıtı altından yapılsaydı ne olurdu?
Kutu tahtadan yapılmıştır.
Sandalye ahşaptan yapılmış.
Bu köprü ahşaptır.
- Bu masa tahtadan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptır.
Sami'ye bazı kırılgan eşyalar teslim edildi.
Rus salatası, patates, zeytin, ton balığı ve diğer sebzelerle yapılır.
Bir molekül atomlardan yapılmıştır.
Bununla da gelecekte program ayıklama işlemi yapılıyormuş yani öyle söylüyor
Bir su molekülü, bir oksijen ve iki hidrojen atomundan oluşur.
Dev bir kalamarın ilk görüntüleri, Japonya kıyılarında 2012'de yakalandı.
- Roma bir günde kurulmamıştır.
- Roma bir günde yapılmadı.