Translation of "Feita" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Feita" in a sentence and their turkish translations:

- Essa carteira é feita de papel.
- Esta carteira é feita de papel.

Bu cüzdan kağıttan yapılır.

Esta descoberta foi feita acidentalmente.

Bu keşif tesadüfen yapıldı.

A ponte é feita de pedra.

Köprü taştan yapılmıştır.

A ponte é feita de madeira.

Köprü ahşaptan yapılmıştır.

A mesa é feita de madeira.

Masa ahşaptan yapılmıştır.

A casa é feita de pedra.

Ev taştan yapılmıştır.

Esta câmera foi feita na Alemanha.

Bu kamera Almanya'da yapılmıştı.

A pergunta foi feita em Inglês.

Soru İngilizce soruldu.

Esta ponte é feita de pedra.

- Bu köprü taştan yapılmış.
- Bu köprü taştan yapılma.
- Bu köprü taştan.

Esta ponte é feita de madeira.

Bu köprü ahşaptan yapılmıştır.

Aquela ponte é feita de pedra.

O köprü taştan yapılmıştır.

Aquela caixa é feita de madeira.

O kutu ahşaptan yapılmıştır.

A Lua é feita de queijo.

Ay, peynirden yapılmıştır.

A moeda é feita de ouro.

Sikke, altından yapılmıştır.

Essa caixa é feita de papel.

Bu kutu, kağıttan yapılmıştır.

Esta escrivaninha é feita de madeira.

Bu masa ahşaptan yapılmıştır.

Esta cadeira é feita de plástico.

- Bu sandalye plastikten yapılmıştır.
- Bu sandalye plastik.
- Bu sandalye plastikten yapılmış.

Essa câmera foi feita na Alemanha.

Bu kamera Almanya'da yapılmıştı.

A xícara é feita de ouro.

Bu kupa altından yapılmıştır.

Esta jaula é feita de arame.

Bu kafes telden yapılmıştır.

Esta caixa foi feita por Tom.

Bu kutu Tom tarafından yapıldı.

Nenhuma das flores é feita de plástico.

Hiçbir çiçek plastikten yapılmamıştır.

Só resta uma pergunta a ser feita.

Geriye, sorulması gereken tek soru kaldı.

A colheita da uva é feita manualmente.

Üzüm hasadı elle yapılır.

Essa velha casa é feita de madeira.

Bu eski ev ahşaptan yapılmıştır.

- Aquela mesa foi construída de madeira.
- Aquela mesa foi feita de madeira.
- Esta mesa é feita de madeira.

Bu masa ahşaptır.

Você sabe do que esta caixa é feita?

- Bu kutunun neyden yapıldığını biliyor musun?
- Bu kutunun neyden yapıldığını biliyor musunuz?

A manteiga é feita a partir do leite.

- Tereyağı sütten yapılır.
- Tereyağı, sütten yapılır.

Esta cerâmica é feita por um artista local.

Bu çömlek yerel bir sanatçı tarafından yapıldı.

A farinha é feita a partir do trigo.

Un buğdaydan yapılır.

Esta escova é feita de pelo de camelo.

Bu fırça deve kılından yapılmış.

Uma pergunta bem feita contém metade da resposta.

İyi bir soru, yanıtın yarısını içerir.

Essa mesa é feita de um bom carvalho.

Bu masa meşeden yapılmıştır.

Ela me deu uma bolsa feita de couro.

O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.

- Todos sabem que a lua é feita de queijo.
- Todo mundo sabe que a Lua é feita de queijo.

Herkes ayın peynirden yapıldığını bilir.

Uma pergunta bem feita já é metade da resposta.

İyi bir soru zaten cevabın yarısıdır.

A pergunta que irá se infiltrar no coração é feita

yüreğini sızlatacak o soru sorulur

Uma promessa feita em espanhol é mais que uma promessa

İspanyolca verilmiş bir söz basit bir sözden daha fazladır.

E se a Estátua da Liberdade é feita de ouro?

Özgürlük Anıtı altından yapılsaydı ne olurdu?

- A caixa é feita de madeira.
- A caixa é de madeira.

Kutu tahtadan yapılmıştır.

- A cadeira é de madeira.
- A cadeira é feita de madeira.

Sandalye ahşaptan yapılmış.

- Esta ponte é feita de madeira.
- Esta ponte é de madeira.

Bu köprü ahşaptır.

- Esta mesa é feita de madeira.
- Esta mesa é de madeira.

- Bu masa tahtadan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptır.

Foi feita a entrega de uma mercadoria frágil destinada a Sami.

Sami'ye bazı kırılgan eşyalar teslim edildi.

A salada russa é feita com batatas, azeitonas, atum e outros vegetais.

Rus salatası, patates, zeytin, ton balığı ve diğer sebzelerle yapılır.

- Uma molécula é feita de átomos.
- Uma molécula é composta por átomos.

Bir molekül atomlardan yapılmıştır.

Com isso, no futuro, a extração do programa é feita, por isso diz

Bununla da gelecekte program ayıklama işlemi yapılıyormuş yani öyle söylüyor

- Uma molécula de água é feita de um átomo de oxigênio e dois átomos de hidrogênio.
- Uma molécula de água é feita de um átomo de oxigênio e dois de hidrogênio.

Bir su molekülü, bir oksijen ve iki hidrojen atomundan oluşur.

A primeira filmagem de uma lula gigante foi feita em 2012 ao largo da costa do Japão.

Dev bir kalamarın ilk görüntüleri, Japonya kıyılarında 2012'de yakalandı.

- Roma não foi construída em um único dia.
- Roma não foi feita em um dia.
- Roma não foi construída em um dia.

- Roma bir günde kurulmamıştır.
- Roma bir günde yapılmadı.