Translation of "Wrócę" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Wrócę" in a sentence and their turkish translations:

Wrócę.

- Geri döneceğim.
- Geri geleceğim.

Niedługo wrócę.

Yakında döneceğim.

Wrócę później.

Daha sonra geri geleceğim.

Wrócę wieczorem.

Akşama kadar geri döneceğim.

Przyrzekam, wrócę wcześnie.

Erken dönmek için söz veriyorum.

Wrócę o siódmej.

Saat yedide döneceğim.

Wrócę do domu.

Eve geri gideceğim.

Kiedy wrócę, pogadamy.

Ben döndüğümde konuşacağız.

Wrócę za godzinę.

Bir saatte geri döneceğim.

Wrócę o szóstej.

Ben altıda geri döneceğim.

Wrócę przed siódmą, obiecuję.

- Yediye kadar dönmüş olacağım, söz veriyorum.
- Vallahi yediye kadar dönmüş olacağım.

Zapomniałem czegoś. Zaraz wrócę.

Bir şey unuttum. Hemen döneceğim.

Wrócę o 14:30.

Saat iki buçukta geri döneceğim.

- Zaraz wracam.
- Niedługo wrócę.

- Yakında geri döneceğim.
- Yakında dönmüş olurum.

Nigdy tutaj nie wrócę.

Ben bir daha asla buraya gelmiyorum.

Wrócę dziś po południu.

Bu öğleden sonra döneceğim.

Wrócę przed 2:30.

2.30'a kadar döneceğim.

Wrócę o 6:30.

Altı buçukta döneceğim.

Obiecałam, że niedługo wrócę.

Yakında döneceğime söz verdim.

- Zaraz wracam.
- Zaraz wrócę.

Hemen geri döneceğim.

Popilnujesz dziecka, póki nie wrócę?

Ben yokken bebeğe göz kulak ol.

Zaraz wrócę z państwa napojami.

İçkilerinle hemen döneceğim.

Zadzwonię do nich jutro kiedy wrócę.

- Yarın geri döndüğümde onları arayacağım.
- Geri döndüğümde onları yarın ararım.

Porozmawiajmy o tym, jak wrócę do domu.

Eve vardığımda bunun hakkında konuşalım.

Wrócę do ciebie, jak tylko będę mógł.

Elimden gelen kısa sürede size geri döneceğim.

Mogę tam iść pod warunkiem, że wrócę przed piątą.

Beşten önce döner dönmez oraya gidebilirim.

Zamierzam odrobić pracę domową, gdy wrócę do domu popołudniu.

Bu öğleden sonra eve geldiğimde ev ödevimi yapacağım.

Odezwę się do ciebie jak tylko wrócę z Ameryki.

Amerika'dan döner dönmez en kısa sürede sizinle irtibata geçeceğim.

- Wracam o siódmej-ósmej.
- Wrócę około siódmej lub ósmej.

Saat 7 veya 8 gibi geri geleceğim.

Jestem tak zmęczony, że jak tylko wrócę do domu, położę się.

O kadar yorgunum ki eve varır varmaz yatacağım.

Jeśli przyjdzie podczas mojej nieobecności, poproś go, żeby zaczekał, dopóki nie wrócę.

Eğer ben yokken gelirse, lütfen ben geri gelene kadar beklemesini isteyin.