Examples of using "Ważnego" in a sentence and their turkish translations:
Önemli bir şey oldu.
Bu da çok önemli.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
Seninle önemli bir şey görüşmeye gitmek istiyorum.
O önemli bir keşif yaptı.
O geçerli bir sebep mi?
Tom'un söyleyecek önemli bir şeyi vardı ama Mary onun sözünü kesmeye devam etti.