Translation of "Wąż" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Wąż" in a sentence and their turkish translations:

Wąż syczy.

Yılan tıslar.

Patrz, wąż!

Bak, bir yılan!

Wąż zmienił skórę.

Yılan derisini değiştirdi.

Toma ukąsił wąż.

Tom bir yılan tarafından ısırıldı.

Wąż kusił Ewę.

Yılan Havva'yı ayartmıştı.

To wielki, stary wąż.

Büyük bir yılan, baksanıza.

Toma ukąsił jadowity wąż.

Tom zehirli bir yılan tarafından ısırıldı.

Potrzebny mi wąż ogrodowy.

Bahçe hortumuna ihtiyacım var.

żeby wpuścić jad niczym wąż

Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor

Ten wąż nie jest jadowity.

Bu yılan zehirli değil.

Wąż połknął psa w całości.

Yılan köpeği bütünüyle yuttu.

Jest tu wąż i wszystkie lekarstwa... splądrowane.

Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.

Tom, zrób coś. W namiocie jest wąż!

Tom, bir şey yap. Çadırın içinde bir yılan var!

Jakim cudem 30-centymetrowy wąż sieje takie spustoszenie?

30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?

Rom Whitaker jest herpetologiem, ale ma bardziej intrygujący tytuł: hinduski Człowiek-Wąż.

Rom Whitaker bir herpetolojist, ama çok daha ilginç bir unvanı daha var. Hindistan'ın Yılan Adamı.

Ludzie nie reagują odpowiednio, bo to mały wąż. Myślą, że będzie dobrze i nie jadą do szpitala.

Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.