Examples of using "Jad" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, zehri almak için
Tamam, zehri almak için
Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor
Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.
Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.
fakat binlerce yıl içinde evrilen zehri yıkıcı etkilerinin anahtarıdır.
pediseller derinize yapışıp çok güçlü bir zehir bırakır.
Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.
ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.
ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.
Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.
Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için
İçindeki Contractin A kasılmaya, Peditoksin ise kıvranmaya sebep oluyor.
ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.
Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.
İyi işti! Ama yılan zehri bu sıcakta çok dayanmaz.
Güçlü, zehri çok kuvvetli. Bulaşılacak bir şey değil.
ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.
Testere pullu engereğin etkisi çok çabuk görüldüğü için bir saatin altında öldürebilecek bir zehir.
Kalbiniz ne kadar hızlı atarsa zehir vücudunuzda o kadar hızlı dolaşır.
Kalbiniz ne kadar hızlı atarsa zehir vücudunuzda o kadar hızlı dolaşır.
Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.
Hâlâ çölde keşfetmemiz gereken bir sürü yer var. Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile