Examples of using "Tablicy" in a sentence and their turkish translations:
Öğretmen öğrenciyi tahtaya çağırdı.
Gözlüğümü kırmıştım, bu yüzden tahtayı göremedim.
Dayanamadığım şey, kara tahtada gıcırdayan tebeşirin sesidir.
Bu tebeşiri al ve tahtaya yaz.
Tom tahtada ne yazılı olduğunu göremiyor.
Öğretmen tahtaya bilmediğim bir dilde bir şey yazdı.