Examples of using "Nauczyciel" in a sentence and their turkish translations:
İşte hocamız geliyor.
Öğretmen yoklama yaptı.
O benim öğretmenim.
Öğretmen eğitimin önemini vurguladı.
Öğretmen yeni öğrencileri karşıladı.
O, bir öğretmen olmak için uygun değil.
Öğretmen ona denemesini yeniden yazmasını söyledi.
Ne tembel bir öğretmen!
Öğretmen öğrencilerine karşı otoriter.
Öğretmen bize komik bir hikaye anlattı.
Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı.
Öğretmen salonda öğrencileri topladı.
Öğretmenimiz çok genç görünüyor.
- Öğretmenimiz gerçek bir salak.
- Öğretmenimiz gerçek bir idiot.
Öğretmenimiz nadiren güler.
- Hoca içeriye girince konuşmayı kesin.
- Öğretmen içeri girince konuşmayı kesin.
Öğretmenin yüksek, net bir sesi var.
Öğretmen öğrenciyi tahtaya çağırdı.
Öğretmen onun eve gitmesine izin verdi.
Öğretmen çocukların oyunlarında yer aldı.
Öğretmen mezunlardan bazıları ile konuşmaktan zevk aldı.
Öğretmen çocuğa gürültü yapmamasını söyledi.
Öğretmen, benim üniversitede okumam gerektiğinde ısrar etti.
Şu anda bir öğretmen olarak okulda çalışıyorum.
Öğretmen hazır olduğunda bizi arar.
Fransızca öğretmenimiz Kanadalı, değil mi?
Öğretmenimiz bize zor sorular verdi.
Öğretmenim denememi yeniden yazmamı istedi.
Öğretmeni seviyorum.
Öğretmen sonuçtan memnun olmaktan uzaktı.
Bence Tom iyi bir öğretmen olurdu.
Öğretmenimiz sınıfa her zaman zamanında gelir.
Öğretmenimiz tekrar geç kalmaması için onu uyardı.
Profesör, dersi atlattığı için John'u azarladı.
Bizim yeni İngilizce öğretmenimiz üniversiteden yeni mezun.
Yaşlı öğretmen eski güzel günlerden söz etmeye başladı.
Öğretmenin öğrenciler üzerinde büyük bir etkisi var.
Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa girdi.
Bu benim öğretmenimdir. Onun adı Bay Haddad' tır.
Tom bana Fransızca öğretmeninin kim olduğunu söylemedi.
Benim işim İngilizce öğretmektir.
Öğretmen gerçekten üzgündü ve Johnny'yi sınıftan attı.
Öğretmen tahtaya bilmediğim bir dilde bir şey yazdı.
- Öğretmeninin ismi ne?
- Hocasının adı neymiş?
Öğretmen bana kızgındı.
Öğretmenimiz sınıfta yaramazlık yaptığı için Tom'a kızdı.
Piyano hocam kötü hava nedeniyle erkenden eve gitmemi tavsiye etti.
Fransızca öğretmenin benimle aynı yaşta.