Examples of using "Się ciemno" in a sentence and their turkish translations:
Hava kararıyor.
Hava kararıyordu.
Hava kararıyor.
Hava gittikçe kararıyor.
- Hava zaten kararıyor.
- Zaten karanlık oluyor.
Dışarıda hava kararıyor.
Bir süre sonra, hava karardı.
Hava karardı. Yağmur yağacak mı, merak ediyorum?
Hava gittikçe kararıyor. Bir yerde kamp kurmayı düşünmeliyiz.
Onun yerinde olsaydım bu tarafa gelirdim. Hava kararıyor!