Examples of using "Przerwy" in a sentence and their turkish translations:
Aralıksız yağmur yağdı.
Onlar her zaman yalan söylüyor.
Ben daima meşgulüm.
Mola vermeden saat ikiden beri yazı yazıyorum.
Bugün telefon durmadan çalıyor!
O, ara vermeden 30 dakika boyunca konuştu.
Bahar tatili boyunca çalışacağım.
Molada tuvalete gittim.
Lütfen bana bir mola ver.
Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.
Yorgun görünüyorsun dostum. Bence senin yazmaya ara vermen gerekiyor.