Examples of using "Populacja" in a sentence and their turkish translations:
Japonya'nın nüfusu Britanya'nınkinden daha büyüktür.
Dünya nüfusu hızla arttı.
Nüfusumuz katlanarak büyüyor.
Mezarlığın nüfusunun patlamasına şaşmamalı.
Onlar artan bir nüfusa sahip, bu yüzden çok daha fazla yiyeceğe ihtiyaçları var.
Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.