Examples of using "Podnieść" in a sentence and their turkish translations:
Bu kutuyu kaldırmayı başarabilir misin?
- Bu kutuyu kaldıramıyorum.
- Bu kutuyu kaldıramam.
Bunu kaldırmama yardım eder misin?
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
Ellerini kaldır.
O, kutuyu kaldırmaya çalıştı fakat bunu imkansız buldu.
Tom yerdeki parayı almak için eğildi.
Kutu o kadar ağırdı ki onu kaldıramadım.
Adam zayıf bir kimse. Köpeğimi bile kaldıramadı.
Yalan bir ölümcül hastaya kalbini vermeye çalışan bir doktor tarafından söylendiği zaman affedilebilir.