Examples of using "Odkryć" in a sentence and their turkish translations:
Sihirli bir gece dünyası ortaya çıkarıyoruz.
...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.
Karanlıkta gizlenen şeyleri ortaya çıkarır.
Bilimci doğa yasalarını bulmaya çalıştı.
İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.
Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız.
Bulmacayı nasıl çözeceğimi bilemiyorum.
En büyük ve en önemli yapay zekâ keşiflerinden birini yaptığımı sandım,
Dünya'nın en büyük çöl ve çayırlarının gizli yanlarını... ...keşfetmek için.
Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...
Dollar Street sitesinde gezinirken göreceğiniz şey bu.
Ona binmeden önce bunu öğrenmemiz daha iyi oldu.
ABD'nin bu keşif çağına,
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.
Uyandığımda her şeyin bir rüya olduğunu anladım.
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.