Examples of using "Małe" in a sentence and their turkish translations:
Tüm bebek kurbağalar çıtırdıyor.
Bu çok küçük.
Küçük fıstık parçalarını görüyor musunuz?
Tomurcukları gördünüz mü?
Küçük evler yapıyoruz
O çok küçük bir kasaba.
O küçük bir düğündü.
- Tom kedi yavrularını sever.
- Tom yavru kedileri sever.
İki küçük şişe, lütfen.
Hangi hayvan küçük?
- Thomas'ın apartmanı küçüktü.
- Tom'un dairesi küçüktü.
Onun odasındaki her şey küçük.
Küçük bir düğün olacağını düşündüm.
Belki bir ateş yakabiliriz
Tomurcukların uçlarını görüyor musunuz?
Evet, bakın. Mükemmel ve küçük bir oyuk.
Küçük bir cihaz bu, küçük bir gezgin robot,
Somon balığını küçük parçalara ayır.
Sadece küçük bir sorum var
Küçük balık, akvaryumda yüzüyor.
İki küçük kız papatyaları topluyorlar.
Ben küçük bir çocuk gibi hissediyorum.
Bu biraz küçük.
Bu küçük zımbırtıya "kıvrık uç" denir.
Unutmayın, akrepler küçükse tehlikelidir.
Küçük aileler birbirlerine yaklaşır.
Burunlarını küçük çatlaklara sokabiliyorlar.
Bu çok küçük.
Tom ellerinde küçük bir kutu tutuyordu.
Küçük kızlar bebeklerle oynamaktan hoşlanırlar.
Biraz yalan kimseye zarar vermez.
Buraya küçük bir platform yaptık, yani kardan yüksekte.
Ama bundan... Pek hayır yok.
Bu da ''küçük çiftlik sahibi'' anlamına geliyor.
Sonsuza dek küçük kalacağımızı kim söyleyebilir?
Küçücükler ve su kolonuna giriyorlar.
Bu fil küçük çocuklar tarafından sevilir.
- Benim ayakkabılarım çok küçük. Yenilerine ihtiyacım var.
- Ayakkabılarım çok küçük. Yenilerine ihtiyacım var.
Tom sol elinde küçük bir el feneri tuttu.
O çalışma masası Meg için çok küçük.
Sincaplar bu küçük çam fıstıklarını köknar ağaçlarından toplar.
Bakın, örümcek ağları bu küçük oyuntuları doldurmuş.
Virüs ve bakteriler gerçekten çok küçük,
Bildiğim kadarıyla küçük bir şehir.
Ayaklarım seninkilerden daha küçük.
Bu odada elli kişiyi almak için çok küçük.
Bu kadar küçük bir hayvanı görmek çok nadirdir.
Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.
öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.
Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.
Kendini küçücük bir çatlaktan sokabiliyor. Yengeç onu hisseder gibi oldu
Yemek saati gelmedi mi?
Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa
Mary çantasından küçük bir ayna çıkardı ve saçını ve makyajını kontrol etti.
Küçük yerel çiftlikler endüstriyel boyutta işletmelere dönüştü.