Translation of "Krzyczeć" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Krzyczeć" in a sentence and their turkish translations:

Przestań krzyczeć.

Bağırmayı bırak.

Będę krzyczeć.

Çığlık atacağım.

Zaczął krzyczeć.

O bağırmaya başladı.

Nie musisz krzyczeć.

- Bağırmak zorunda değilsin.
- Bağırmana gerek yok.

Przestań na mnie krzyczeć.

Bana bağırmayı durdur!

Tom zaczął znów krzyczeć.

Tom yeniden bağırmaya başladı.

Tom zaczął krzyczeć o pomoc.

Tom yardım için bağırmaya başladı.

Przestań krzyczeć mi do uszu.

- Kulaklarıma bağırmayı durdur.
- Kulaklarıma bağırmayı kes.

Tom usiłował krzyczeć, ale Mary zasłoniła jego usta swoją dłonią.

Tom çığlık atmaya çalıştı, ama Mary eliyle onun ağzını kapattı.