Examples of using "Krzyczeć" in a sentence and their turkish translations:
Bağırmayı bırak.
Çığlık atacağım.
O bağırmaya başladı.
- Bağırmak zorunda değilsin.
- Bağırmana gerek yok.
Bana bağırmayı durdur!
Tom yeniden bağırmaya başladı.
Tom yardım için bağırmaya başladı.
- Kulaklarıma bağırmayı durdur.
- Kulaklarıma bağırmayı kes.
Tom çığlık atmaya çalıştı, ama Mary eliyle onun ağzını kapattı.