Examples of using "Jasne" in a sentence and their turkish translations:
Her şey hazır.
Tabii!
Kesinlikle, memnuniyetle.
Tom'a açık talimatlar verdim.
Elbette. İyi şanslar!
- Cevabı bildiği kesindir.
- Cevabı bildiği belli.
Nedenler belirsiz.
Hatalı olduğun ortada.
Tabii ki kızgınım.
Onun zengin olduğu açık.
"Seninle gidebilir miyim?" "Tabii ki."
Onun seçimi kazanacağı açık.
Benim açıklamam açık mıdır?
Bu kurallar çok açık değil.
Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.
-Brezilyalıyız. -Pekâlâ. Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Onların yapıp yapmadığı açık değildi.
Onun bir dahi olduğu herkes için açıktır.
Dolunay ve dolunaya yakın gecelerde en çok şansa sahip.
Senin hatalı olduğun bellidir.
Sanırım Tom'u niçin işe almadığımız şimdi sana açık.
Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.