Translation of "Granice" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Granice" in a sentence and their turkish translations:

Oznaczają granice swoim piżmowym zapachem.

Ağır kokularını etrafa sürerek sınır belirliyorlar.

Czy nasze granice są bezpieczne?

Bizim sınırlarımız güvenli mi?

Granice między nią a mną zdawały się znikać.

Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.

Nie można nie mieć paszportu kiedy jedzie się za granice.

Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.