Examples of using "Głęboko" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar derin?
ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE
Tom derin uykudaydı.
Kedi yavrusu mışıl mışıl uyudu.
- Derin nefes alamadı.
- Derin nefes alamıyordu.
...okyanusun ritmiyle derinden bir bağ kuracak.
Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.
Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.
Çok şükür, o çatlağın derinliklerine inmeyi başardı.
Ne kadar derin olduğunu bile göremiyorum. Bu tür tünellerin tehlikeli yanı budur.
İşin kötü tarafı, mesleğimin ve özel hayatımın bu derece birbirine karışıyor olması.