Translation of "Głęboko" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Głęboko" in a sentence and their turkish translations:

Jak głęboko?

Ne kadar derin?

Głęboko w cieniu.

ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE

Tom spał głęboko.

Tom derin uykudaydı.

Kotek spał głęboko.

Kedi yavrusu mışıl mışıl uyudu.

Nie mógł głęboko oddychać.

- Derin nefes alamadı.
- Derin nefes alamıyordu.

Będzie już głęboko związana z rytmem oceanu...

...okyanusun ritmiyle derinden bir bağ kuracak.

Jest tu stara droga ukryta głęboko w południowych lasach.

Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.

To bardzo głęboko. Nie ma możliwości, bym tam zszedł.

Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.

Dzięki Bogu udało jej się wejść głęboko w szczelinę.

Çok şükür, o çatlağın derinliklerine inmeyi başardı.

Nie widzę, jak głęboko tu jest. To niebezpieczne w takich tunelach.

Ne kadar derin olduğunu bile göremiyorum. Bu tür tünellerin tehlikeli yanı budur.

Wadą jest to, jak głęboko praca ingeruje w moje życie prywatne.

İşin kötü tarafı, mesleğimin ve özel hayatımın bu derece birbirine karışıyor olması.