Translation of "źródło" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "źródło" in a sentence and their turkish translations:

Najlepsze źródło zasobów, jedzenia, picia,

Kaynak, yiyecek bulmak ve susuz kalmamak için en iyi şansınız,

Pieniądze to źródło wszelkiego zła.

- Para tüm kötülüklerin köküdür.
- Para bütün kötülüğün köküdür.
- Para tüm kötülüklerin anasıdır.

To świetne źródło pożywienia dla rozbitka.

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

Wyznacza źródło dźwięku z niezwykłą dokładnością.

Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.

Gdzie znajdziesz źródło wody, znajdziesz też jedzenie.

Su kaynağı bulduğunuzda yiyecek bir şeyler de bulacaksınız demektir.

To jest dla niego ważne źródło dochodu.

Bu onun için önemli bir gelir kaynağıdır.

A to często znak, że zauważyły źródło pożywienia.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı buldukları anlamına gelir.

Ty to ty, a emocja to źródło informacji.

Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.

Kiedy próbowali prześledzić jego pochodzenie, znależli prawdopodobne źródło:

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

I główne źródło pożywienia niezliczonych stworzeń morskich. Od narybku...

Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...

- Światło słoneczne to główne źródło witaminy D.
- Światło słoneczne jest głównym źródłem witaminy D.

Güneş ışığı D vitamininin ana kaynağıdır.