Examples of using "Dźwięku" in a sentence and their turkish translations:
Ben sesi tanımıyorum.
Onun sesini sevmiyorum.
Ve tekrar seslerin büyülü bir şekilde çoğalmasına tanık oldum
Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.
Gözlerimi kapadım ve okyanusun sesini dinledim.
Işık hızı sesten çok daha büyüktür.
MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.