Examples of using "준비를" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, tıklamaya hazır olun.
Kuliste sıramın gelmesini beklerken
gerçek dünyaya adım atmaya hazırlanıyordum.
henüz sadece sınava hazırlanıyorlar,
Tamam, bu halatı bağlayıp hazırlanalım.
İşte şimdi kendime geldim ve günüme devam etmeye hazırım.
Ve tüm ihtimallere hazır olmalıyım. Aylaklık edemem. Her şey içgüdüsel olmalı.