Examples of using "방법이" in a sentence and their turkish translations:
Buradan geçiş yok.
İşte size yardımcı olacak bir numara.
Gayet iyi bir şekilde işe yarıyor.
Bu olanlar doğru değil. Hiçbir zaman da olmadı.
gençleri bir şekilde desteklememiz mümkün mü?
Buna ilişkin iki genel yaklaşım var.
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,
Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.
Tamam, burada yapılacaklar için iki seçeneğimiz var.
Cebimde buna uygun bir şey var.
Ya bu şekilde olmak zorunda değilse?
onu azaltmak için yapabileceğiniz bir şey var.
Ama belki de ''kalbi kırık'' dediğimiz zaman
Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.
ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.
Helikoptere işaret vermek için iki seçeneğimiz var.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Bu zehirli sürüngeni yakalamaya çalışmanın en iyi yolu nedir?
Gece çölde bir akrep yakalamanın en iyi yolu nedir?
Acıkmaya başladım, peki yiyecek yakalamamızın en iyi yolu nedir?
Artık başka seçeneğimiz yok, acil durum kurtarma ekibini çağırmalıyız.
Ama bunu yapmanın birkaç farklı yolu var. Buna siz karar vereceksiniz.
Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?
Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.
Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.
ve yiyeceğimizin geleceğinin ne olacağını düşünmemize olanak sağlıyor.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.
Sorun şu ki buradan indikten sonra devam etmek zorunda kalacağım. Yukarı çıkış yok.