Examples of using "광경을" in a sentence and their turkish translations:
"Bu kadarı artık delilik." dedim.
O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.
Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.
Gördüklerimden sonra aynı kişi değildim.