Translation of "‎깊은" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‎깊은" in a sentence and their turkish translations:

깊은 지하에 있는,

o derin yer altındaydı,

나의 깊은 곳에서

saklandığım yerde.

숨겨진 내 깊은 곳에서.

Saklandığım yerde

나의 숨겨진 깊은 곳에는

saklandığım yerde.

‎깊은 골짜기가 어둠에 빠집니다

...derin vadiler karanlığa gömülüyor.

깊은 욕구, 욕망도 상기시켜야 합니다.

Derinden gelen gereksinim ve isteklere hitap edebilmeli.

‎어둠 속 깊은 곳에 있습니다

ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE

뿌리 깊은 다년생 식물을 심고,

köklü çok yıllık bitkiler yerleştirerek,

저의 가장 깊은 직관과 일치합니다.

en derin sezgilerimle bunu harmanlayınca

그만큼 깊은 경외심을 느끼기 때문이겠지요.

çünkü ona hayranlık duyuyorlar.

사람들 사이에는 깊은 골이 있죠. 맞아요.

Tarih boyunca insanlar birbirlerinin kuyusunu kazdılar

‎어부가 깊은 바다에 ‎그물을 내리고 있습니다

Balıkçılar derin sulara ağ atmakta.

지구 위험 한계선들은 서로 깊은 연관이 있습니다.

Gezegensel sınırlar derinden birbirleriyle bağlantılı

이 깊은 진흙탕에서는 몇 걸음 떼기도 힘듭니다

Derin çamurda birkaç adım atmakta bile çok zorlanıyorum.

그러나 여전히 제 깊은 곳에서는 단절되어 있었죠.

hâlâ onlardan derinden kopuktum.

내면 깊은 곳에서 정답이 무엇인지 알 수 있습니다.

derinlerde hepimiz cevabı biliyoruz.

남쪽 숲속 깊은 곳에는 오래된 도로가 숨겨져 있죠

Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.

하지만 깊은 땅 속의 무언가가 이산화탄소를 걸러내고 있었죠.

ama yer altındaki bir şey onu filtreliyordu.

제가 방금까지 얘기했던 깊은 수면에 들지 못한다는 점입니다.

özellikle de az önce bahsettiğim uykunun derin evresi.

‎넓적하고 털이 무성한 발로 ‎깊은 눈밭을 거침없이 질주합니다

Geniş, kıllı ayaklarıyla en derin karda bile süzülerek ilerler.

왜냐하면 그것은 우리 내면 깊은 곳의 평화에 대해 이야기하고

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

‎만 저편의 물고기를 잡으려면 ‎녀석들은 ‎깊은 해협을 건너야 합니다

Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.

‎이 어두운 바다의 더 깊은 곳으로 ‎모험을 감행하고 있습니다

...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.

‎그러나 밤이 깊은 세계에서 ‎탐험해야 할 것들은 ‎아직도 무궁무진합니다

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

‎깊은 밤 ‎저조도 카메라가 ‎믿을 수 없는 광경을 포착합니다

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

땅이나 지하 깊은 밑, 혹은 바닷 속에 저장하게 되겠죠.

yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.

‎하지만 더 배짱 좋은 녀석은 ‎도시 깊은 곳으로 ‎모험을 감행합니다

Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.

하지만, 제 아이의 조용하지만 주의 깊은 재능을 보게 된 것은

Ben onun sakinliğini bir armağan olarak görüyorken

‎해조 숲은 물론 그 안의 생물과 ‎점점 더 깊은 관계를 맺었습니다

Haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe, deniz ormanındaki hayvanlarla olan ilişkim