Examples of using "그때" in a sentence and their turkish translations:
O esnada
İşte o zaman anladım.
Aynı makalelere dönüp dururdum,
sonra aniden tersine döndü.
Köpek balığını... ...fark ettim.
Ve o anda İyiliksevenler devreye girdi.
Ama o an anladım ki
İşte bu noktada, kötü veriler ediniyoruz.
Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.
"Bu kadarı artık delilik." dedim.
2 serseri geldi ve beni buldu.
Bir tür kafamda ışıklar söndü gibi oldu.
Ama sonra ilk kadın kumandanımız Peggy Whitson,
Martin Luther isimli malum bir teoloji profesörü
Ve o an anladım ki bunu aşabilirdik.
Fakat o zamanlar İspanyolca'da gayet akıcıydım.
ve ekipler uydulara bağlanabilen şişirilebilir antenler
Sonra kötü içgüdülerim olduğunu fark etmeye başladım,
Bana ihtiyacın olmadığı zaman ilişkimizi bir daha gözden geçiririz" dedim.
Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.