Examples of using "더는" in a sentence and their turkish translations:
Artık yetmişti.
Tırmanacak ağaç kalmadı.
O noktada, canıma tek etmişti.
Yani artık hipotermi tehlikesi yok.
açık bir şekilde hastaların krallığına ait değildim artık.
Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.
ikna edici kanıtlar biriktirmeye başladılar.
Burada yaşayan şey artık burada kalmayacaktır.
ve maluliyet maaşları kısa süre içinde gelmeyi bıraktı.
ve orada yaşayan ne varsa orada kalmayı artık istemeyecektir.
Gördüklerimden sonra aynı kişi değildim.
Söz konusu grevler, artık seçenek olmaktan çıkacaklar