Examples of using "Voluto" in a sentence and their turkish translations:
Hiç onu yapmak istedin mi?
Her zaman onu denemek istedim.
Hiç zengin olmak istedin mi?
Seninle her zaman tanışmak istedim.
Ben hep onu denemek istedim.
Her zaman onunla tanışmanı istedim.
Her zaman onunla tanışmanı istedim.
- Sadece Tom'u durdurmuş olmayı diliyorum.
- Keşke Tom'u durdursaydım.
Şarkı söylemek istediğini biliyordum.
Ben her zaman onu söylemek istiyordum.
Onu hiç istemedim.
Keşke onu yazsaydım.
Her zaman Tom'la tanışmak istedim.
Keşke İsviçre'de yaşasam.
Ben hep bir spor araba istedim.
- Seni asla incitmek istemedim.
- Sizi asla incitmek istemedim.
Asla onlara zarar vermek istemedim.
Her zaman istediğin şey bu.
Ben hep bir anne olmak istedim.
Ben her zaman bir baba olmak istedim.
Her zaman bir kız çocuğu istedim.
Ben hep çocuk istedim.
Bunu asla istemedim.
Her zaman bir köpek istiyordum.
Her zaman bir çocuk istedim.
Ben her zaman bunu yapmak istedim.
Her zaman Boston'u ziyaret etmek istedim.
Ben hep Tom'a yardım etmek istedim.
Arabayı tamir etmek ne kadar sürdü?
- Ben her zaman bir spor arabaya sahip olmak istedim.
- Hep bir spor arabam olsun istemişimdir.
Her zaman Boston'da yaşamak istedim.
- Roma'da yaşamayı hep istemişimdir.
- Her zaman Roma'da yaşamayı istedim.
Ben hep bir yazar olmak istedim.
Elbette zaman aldı --
Tom'u görmek istedim.
Tom çok sevildi.
Her zaman seni öpmek istedim.
Ben her zaman bir şarkıcı olmak istedim.
Hep bunlardan bir tane istedim.
Her zaman Fransızca öğrenmek istedim.
Her zaman o kitabı okumak istedim.
Her zaman Boston'a gitmek istedim.
Ben her zaman trombon çalmayı istedim.
Bunu aylardır yapmak istedim.
Uzun süredir seni görmek istiyordum.
O uzun sürmedi.
Ödemek istedim.
Bunu her zaman yapmak istedim.
Keşke onu nasıl yapacağımı bilseydim.
Tom konuşmak istemedi.
- Bu bir sürü zaman aldı.
- Bu çok zaman aldı.
Tom onu bu şekilde istedi.
Tom her zaman onu yapmak istedi.
Tom bunu yapmayı istemiş olmalı.
Tom her zaman kazanmak istedi.
Tom elveda demek istemedi.
Keşke o, toplantıya katılsaydı.
Her zaman bir konakta yaşamak istedim.
Her zaman istediğim budur.
- Hep profesyonel şarkıcı olmayı istemişimdir.
- Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
Zaten sen hiç çalışmak istemedin.
Seninle konuşmak istememin sebebi bu.
Biz istesek bile onu yapmazdık.
Tom asla Fransızca öğretmek istemedi.
Ben hep profesyonel bir basketbol oyuncusu olmak istedim.
Her zaman Japonca eğitimi almak istedi.
Keşke onu bana söyleseydin.
Tom daha fazla zamanı olmasını diledi.
Tom hep bir oğul istemişti.
Tom her zaman bir kız evlat istedi.
Bu Tom'un istediği şeydi.
Bu bizim her zaman istediğimiz şey.
Mary her zaman bir hemşire olmak istedi.
- Neden bu kadar uzun sürdü?
- Niye bu kadar uzadı?
Asla çocuk sahibi olmak istemedim.
Kasıtlıydı.
Sami her zaman daha fazlasını ister.
Hep Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.
Tom'un tepki göstermesi bir süre aldı.
Şu ana kadar istediğim her şeye sahibim.
Tom asla onu denemek istemedi.
Her zaman onlarla tanışmak istiyorum.
Karım asla çocuk sahibi olmak istemedi.
Ben her zaman davul çalmayı öğrenmek istedim.
Çok uzun sürdüğü için üzgünüm.
Bush asla kimseye zarar vermek istemedi.
- Her zaman satranç oynamayı öğrenmek istedim.
- Her zaman nasıl satranç oynanılacağını öğrenmek istedim.
Her zaman böyle bir yerde yaşamak istedim.
dünyayı dolaşmak istiyorum.
Tom'un çalışmak isteyeceğini düşünmüştüm.
Marika her zaman Japonca öğrenmek istiyor.
Tom her zaman öğretmen olmak isterdi.
Her zaman obua çalmayı öğrenmek istedim.
Ben hiç onun kalbini kırmak istemedim.
Ben asla ona zarar vermek istemedim.
O şarkıyı asla söylemek istemedim.
Tom neden bizimle gitmek istedi?
- Bu raporu yazman ne kadar zamanını aldı?
- Bu raporu yazmanız ne kadar sürdü?
- Bu raporu yazman ne kadar sürdü?