Examples of using "Ricca" in a sentence and their turkish translations:
O zengin görünüyor.
- O zengin olmalı.
- Zengin olmuş olmalı.
O, zengin bir kızla evlendi.
- Sen zenginsin.
- Siz zenginsiniz.
O, zengin bir kadın.
Zenginim.
Eskiden zengindim.
O zengin ama çok mutsuz.
Zengin bir tarihsel mirasımız var.
Ben çok hayalperestim.
Sen çok hayalperestsin.
Tom zengin bir ailede büyüdü.
Onun zengin olduğu söylenmektedir.
Onun zengin olmak için bir tutkusu var.
O zengin ama mutlu değil.
O hem zengin hem de çok güzel.
O, ne zengin ne de ünlüdür.
Tom Mary'nin zengin olduğunu biliyordu.
Tom, Mary'nin zengin olduğunu söyledi.
- Sen zenginsin.
- Siz zenginsiniz.
- Büyük olasılıkla buradaki en zengin kişi benim.
- Muhtemelen buranın en zengini benim.
zengin bir katılım kültürüyle.
Kız zengin gibi görünüyor.
Burada insanlar zengin.
İtalya zengin bir tarihe sahip.
Ben zaten zenginim.
Zengin görünmek istiyorum.
Ben zengin değilim.
Keşke zengin olsaydım.
Ben zengin doğdum.
Ben oldukça zenginim.
Eskiden zengin olmak isterdim.
Sen tanıdığım en zengin insansın.
Tom Bostonlu zengin bir kızla evlendi.
Fakat yaşamdaki muazzam çeşitliliğe rağmen...
Tom çok zengin birisidir.
Zengin olmak istiyorum.
- Tom, Mary'nin zengin olduğunu biliyor.
- Tom, Mary'nin zengin olduğunu bilir.
- Ben zenginim.
- Zenginim.
Bu alan deniz ürünlerinde zengin.
Avustralya doğal kaynaklar bakımından zengindir.
Tom, zengin bir dulla evlendi.
Tom zengin bir aileden geliyor.
Tom, Mary'nin zengin olduğunu düşünüyordu.
Van Horn ailesi zengindi.
Zengin olduğunu biliyorum.
Onun romanının başarısı onu zengin yaptı.
Tom Mary'nin zengin olduğunu bilmiyordu.
Tom zengin bir aileden geldiğini iddia etti.
Tom, Mary'nin çok zengin olduğunu fark etmedi.
avuç içi kadar insanı inanılmaz zengin yapıyor.
Tom çok zengin bir aileden.
Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.
Arnavutluk'ta doğa çok zengindir.
O güzel ve zengin...Ben ondan nefret ediyorum.
Fransızca dili eş anlamlı sözcüklerce zengindir.
Mary'nin bir zengin olma arzusu var.
Sudi Arabistan petrol bakımından çok zengindir.
Tom, Mary'nin ne kadar zengin olduğunu bilmiyordu.
Zengin olmak istemiyorum.
Ben asla zengin olmayacağım.
Ben yeterince zengin değilim.
Onlar onun kentteki en zengin kişi olduğunu söylüyorlar.
Sen zenginsin, değil mi?
- Sen zengin değilsin.
- Zengin değilsiniz.
Sen çok zenginsin.
insanoğlunun karşısına çıkabilecek en büyük fırsat.
Nasıl zengin olabilirim?
O zaman zengin değildim.
Tom tanıdığım en zengin kişi.
Hindistan mutfak kültürünce zengin bir bölgedir.
- Ben zenginim.
- Zenginim.
İnsanlar zengin olmak için bir şans istedi.
Tom Mary'nin çok zengin olduğunu duydu.
Tom'un Mary'nin ne kadar zengin olduğu hakkında fikri yoktu.
Zengin, şişman ve mutluyum.
Tom kadar zengin olmak istiyorum.
Ben Tom kadar zengin değilim.
Tom kadar zengin olmak istiyorum.
- Keşke senin kadar zengin olabilsem.
- Keşke sizin kadar zengin olabilsem.
Zengin olsan ne yaparsın?
Zengin olsaydım, çok seyahat ederdim.
Bir zamanlar fakir bir adam ve zengin bir kadın yaşardı.
Bu resim koleksiyonu Hollandalı ustaların resimlerince zengindir.
- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.
- Zengin olduğunu biliyorum.
- Ben sizin zengin olduğunuzu biliyorum.
Sen zengin değilsin, değil mi?
Sen oldukça zengin olmalısın.
Zengin olmak istemiyor musun?
Franklin Roosevelt, zengin ve önemli bir New York ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Van Hornlar zenginler.