Examples of using "Venuta" in a sentence and their turkish translations:
- Geldi.
- O geldi.
O nereden geldi?
O buraya nasıl geldi?
O buraya geldi.
O niçin gelmedi?
O henüz buraya gelmedi.
O, daha önce bankaya geldi mi?
- O gelmedi.
- Gelmedi.
Aklıma harika bir fikir geldi.
O, bana geleceğine dair söz verdi.
Düşünülenin aksine o gelmedi.
Grace henüz gelmedi.
Mary geleceğini söyledi.
O nereli?
Aklıma bir fikir geldi.
Ben acıktım.
Ailen seninle geldi mi?
Niçin eve erken geldi?
Geçenlerde beni görmek için geldi.
O ikiden önce gelmedi.
Tom Mary'ye geldiği için teşekkür etti.
O dinlenmek için mi buraya geldi?
Midem bulandı.
Niçin dün gelmedi?
Özür dilemeye geldim.
Erkenden geldim.
Polis, Fadıl'ı aramaya geldi.
Pazartesi günü geldim.
Seni görmek için geldim.
Seni kurtarmak için geldim.
O, evime geldi.
Dün geldim.
Tom Mary'nin geleceğini biliyordu.
Yurdumu özledim.
Buraya Tom'u aramaya geldim.
Sana teşekkür etmek için geldim.
O haber vermeden geldi.
O tek başına geldi.
Beni kurtarmak için geldi.
Onları görmek için geldim.
Onu şaşırtmak için geldim.
Ben hastanedeyken, o beni ziyarete gelmedi.
tadını çıkarabilirsiniz.
O, onu duyar duymaz buraya geldi.
İşte dün gelen kız.
Aklıma aptalca bir fikir geldi.
Onun geleceğine kesin gözüyle bakıyordum.
Bu cevap nereden aklına geldi?
O koşarak geldi.
Tom, Mary'nin geleceğini söyledi.
Seve seve gelirdi fakat o tatildeydi.
Dünyaya yeni bir fikir geldi.
O henüz gelmedi.
Onu öldürmek için geldim.
Daha önce zaten buraya geldim.
İstediğim için geldim.
Tom ile geldim.
Otobüsle geldim.
Onlarla geldim.
Onunla geldim.
Onunla geldim.
Yalnız geldim.
O beni görmek için Kanada'dan geldi.
Tom Mary'nin ne zaman Boston'a geldiğini bilmiyordu.
Seni kurtarmak için buraya geldim.
Buraya sana teşekkür etmek için geldim.
Bakın, işte. Su içmek için buraya geldiği kesin.
Lucy üç gün önce beni görmeye geldi.
Keşke dün gece gelseydi.
Onu kurtarmak için geldim.
Dün buraya geldim.
Tom için geldim.
Onu şaşırtmak için geldim.
Onu şaşırtmak için geldim.
Onu görmek için geldim.
Onu görmek için geldim.
Onlar için geldim.
Onun için geldim.
Onun için geldim.
Konuşmak için geldim.
Sonuç olarak o gelmedi.
- Benim yardımıma geldi.
- Bana yardıma geldi.
- Bana yardım etmeye geldi.
Dün gelen kız bana bir yabancıydı.
Aklıma parlak bir fikir geldi.
- Senin gelmeyeceğini düşündüm.
- Gelmeyeceğini düşünmüştüm.
O iyi haberle geldi.
Mary tek başına geldi.
Mary dün gece eve sarhoş geldi.
- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
Yanıma gelip "Nasılsın?" dedi.
Gerçekten acıktım.