Examples of using "Tracce" in a sentence and their turkish translations:
Tom iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Diliyle koku alıyor.
İz bırakmadan kayboldu.
Onun izini kaybettim.
Polisler hiç kimsenin izini bulamadı.
Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.
Bakın, görebilirsiniz. Burası daha önce işaretlediğim yol.
Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
İzleri hala bulunabilir.
Polis köpeği onun çantasındaki kokainin izini buldu.
Bu yeni bellek izlerini etkin bir şekilde ortaya koyamayız.
Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.
Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?
Onun beyaz ayakkabıları koyu kırmızı izler bırakıyor.
Ahtapot izlerinin, deniz kestanesinden farkı ne?
Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.