Examples of using "Scomparve" in a sentence and their turkish translations:
O kayboldu.
O kayboldu.
Gemi ufukta kayboldu.
Gemi ufkun ötesinde kayboldu.
Tom kayboldu.
Fadıl kayboldu.
Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.
O, karanlıkta kayboldu.
O, kalabalığın içinde kayboldu.
Tom gölgelerin içinde kayboldu.
Kuş uçup gözden kayboldu.
Tom kalabalıkta kayboldu.
Tom 2003'te kayboldu.
Tom tünele girdi.
Tom restorana girdi.
Tom sis içinde gözden kayboldu.
Sami, 2006'da ortadan kayboldu.
Tom ormanda kayboldu.
Tom odasına doğru gözden kayboldu.
Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Tom iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Tom ağaçların içinde kayboldu.
Sami'nin dizüstü bilgisayarı kayboldu.
Güneş, bulutların ardında kayboldu.
Bu sorun sanki sihirle ortadan kayboldu.