Examples of using "Toccare" in a sentence and their turkish translations:
Sakın hiçbir şeye dokunma.
Dibe dokunabilir misin?
Buna dokunabilir miyim?
Bana dokunma.
Ona dokunabilir miyim?
Hiçbir şeye dokunmamalıydım.
Ben ateşe dokunamam.
Neredeyse tavana dokunabilirim.
Hiçbir şeye dokunmuyordum.
Ona dokunmamalısın.
Herhangi bir şeye dokunmamız gerektiğini sanmıyorum.
Sizinle gökyüzüne dokunabilirim.
Hiçbir şeye dokunma.
Dokunma. Olduğu gibi bırak.
Tom birinin koluna temasını hissetti.
Lütfen eşyalara dokunmayın.
Kimse bana dokunmak istemeyecektir.
Tom ona dokunmak istemedi.
Onlara dokunma.
- Lütfen çimlere dokunma.
- Lütfen çimlere dokunmayın.
Ben sana hiçbir şeye dokunmaman için açık talimatlar vermiştim.
O tuşa dokunma!
Tabloya dokunmayın!
Tuşa dokunma.
Burada hiçbir şeye dokunma.
Bir şeye dokunma, tamam mı?
Hey, hiçbir şeye dokunma!
O kitaba dokunma.
- Cam dokunmayın.
- Cama dokunma.
- Bardağa dokunma.
- Kızıma dokunma!
- Kızıma dokunmayın!
Çiçeklere dokunma.
Bana dokunma!
Ona dokunmayın!
Buna dokunmayın lütfen.
Sormadan bir şeye dokunmayın.
- Suratınıza dokunmayın.
- Yüzünü elleme.
Eşyalarıma dokunma!
Eşyalarıma dokunma.
Gitarıma dokunmayın.
O mavi butona dokunma.
Çantama dokunmayın.
Lütfen o kitaplara dokunma.
Benim kamerama dokunmayın.
Sabunlu ellerinle bana dokunma.
Meyveye dokunmayın!
Kitaplarımı kirli ellerinle tutma.