Examples of using "Timida" in a sentence and their turkish translations:
O biraz utangaç.
O, yabancılardan utanır.
Çok çekingenim.
Ben utangaçtım.
Ben utangacım.
O, çok utangaç bir kızdı.
- O çok ürkek bir kız.
- O çok çekingen bir kız.
Utangaç ve çok konuşmaz.
Tom Mary'nin utangaç olduğunu söyledi.
Sen utangaçsın.
Utangaçtın.
Çok utangaçtım.
Ben çekingen değilim.
Çok çekingenim.
Mary çok utangaç bir kız.
Utangaç hissediyorum.
Şu kız utangaç olmaktan uzak.
Tom Mary'nin utangaç olduğunu söyledi.
Biraz utangacım.
- Utanma.
- Utangaç olma.
Çocukluğunda, çoğumuzdaki gibi, çok utangaçtı.
Çok utangaçsın.
Mary'nin kız kardeşi utangaç ve sakardır.
- Tom Mary'nin utangaç olmdığını söyledi.
- Tom Mary'nin utangaç olmadığını söyledi.
O ürkek görünüyor, ama o aslında iradeli bir kişidir.
O utangaç, güvensiz, aşırı duyarlı bir kız.
Canım, utangaç olma!
O çok utangaç ve tatlıydı.
Neden bu kadar utangaçsın?
O çocuk biraz utangaç.
Mary muhtemelen sınıfındaki en utangaç ve kendine en az güvenen bir kızdı.
Onun yüzüne bakamayacak kadar utangaçtım.
Gerçek kedimin utangaç olmasıdır.