Examples of using "Sapesse" in a sentence and their turkish translations:
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
- Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
- Her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- O her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Tom her şeyi biliyormuş gibi davrandı.
Tom'un bildiğini sanıyorum.
Tom'un bildiğini düşünmüyordum.
Tom ne yaptığını bilseydi kızardı.
Tom'un parti hakkında bilmemesi mümkündür.
Annemin bilmesini istemedim.
Betty sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Dick sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Tom'un yüzebildiğini bilmiyordum.
Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Tom her zaman her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Tom'un okuyabildiğini bilmiyordum.
Tom, Mary'nin bilmesini istemiyordu.
Tom'un Fransızca konuşamadığını bilmiyordum.
O, sanki bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Tom'un viyolonsel çalabileceğini bilmiyordum.
Tom'un Çin dominosunu nasıl oynayacağını bildiğini düşünmüyordum.
Tom Mary'nin Fransızca konuşabileceğini bilmiyordu.
Tom'un çok iyi şarkı söyleyebildiğini bilmiyordum.
Tom mutsuz olduğunu herkesin bilmesini istedi.
Mary nasıl yüzeceğini bilse, o, plaja daha sık gider.
Sizin bildiğinizi düşünüyorduk.
Onu bildiğini sandım.
Tom Mary'nin Fransızca konuşup konuşamadığını merak etti.
Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Tom'un trombonu çok iyi çaldığını bilmiyordum.
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
Tom sanki her şeyi bilirmiş gibi konuşur.
Tom her şeyi biliyor gibi davranır.
Her şeyi biliyormuşsun gibi konuşuyorsun.
Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
Tom'un bu kadar iyi yemek pişirebildiğini bilmiyordum.
Lakros hakkında bir şey bilmediğini düşündüm.
Trombon çalabildiğini bilmiyordum.
Yüzemediğine dair hiçbir fikrim yoktu.
Nasıl dans edeceğini bilmiyormuş gibi davranma.
Trombon çalmayı bildiğine dair hiçbir fikrim yok.