Examples of using "Riguarda" in a sentence and their turkish translations:
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
Bu seninle ilgili değil.
Bu beni kapsıyor mu?
Bu, parayla ilgili değil.
Her şey paraya bakıyor.
Yavaşlamak, vücudu dinlemek,
Bu, Tom hakkında mı?
Bu benim erkek kardeşimi ilgilendiriyor.
Bu devleti ilgilendiriyor.
Bu onun hakkında mı?
Kitap hukuk hakkında.
Bu, parayla ilgili değil.
Bu Tom hakkında değil, değil mi?
Bu benimle ilgili mi?
Bunları feda eden CEO’lar değil.
Bu doğrudan onu ilgilendiriyor.
Bu onu doğrudan ilgilendiriyor.
Tom onun ne hakkında olduğunu biliyor.
Onun hepsi bizi ilgilendiriyor.
Şimdi, anneanneme gelecek olursak
Mesele beni ilgilendirmiyor.
Bu gerçekten seni ilgilendirmez.
Bu beni nasıl ilgilendiriyor?
Bu onlar hakkında değil, değil mi?
Bu onun hakkında değil, değil mi?
Bu onun hakkında değil, değil mi?
Bu hepimizi ilgilendiren bir mesele.
Ve bugünkü damga ise yalnızlıkla alakalı.
Diğer konu, etkinliğin zamanlaması,
Bana gelince, bunu daha çok seviyorum.
Bana gelince, ben tatmin oldum.
Bu, maliyet indirimi ile ilgili değil.
Bana kalırsa, ben planı kabul etmeyeceğim.
başladığım yerde bitireceğim.
Anti CEO kitabının temelinde şükran duygusu var.
Anti CEO kitabının temelinde sorumluluk var.
Peki animasyon filmleri?
Başka bir sorun spor ekipmanları ile ilgilidir.
Bildiğim kadarıyla o tam bir yabancı.
CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”
Anti CEO kitabının temelinde topluluk var.
- Bu benim işim değil.
- O, beni ilgilendiren bir şey değil.
Bildiğim kadarıyla onun doğru olduğunu düşünmüyorum.
Bununla ilgili olarak, ben suçlu değilim.
- Bizimle ilgili değil.
- Bizimle alakası yok.
Bu sorun hepimizi etkiliyor.
Neden seni hiç ilgilendirmeyen bir işe karıştın?
Bütün sağlığımız ve iyiliğimizle alakalıdır.
Çünkü ırkçılık hislerle değil, davranışlarla alakalı.
Umduğum kadarıyla istediğiniz yere gidebilirsiniz.
Bildiğim kadarıyla onun doğru olduğunu sanmıyorum.
Bu konuyla ilgili, suçlanması gereken kişi benim.
Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.
- Seni ilgilendirmez.
- Sizi ilgilendirmez.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
- Bunun sizinle bir ilgisi yok.
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
- Sizinle bir ilgisi yok.
- Bu seninle ilgili değil.
bence bu TED'in bakış açısından sohbetin sadece başlangıcı.
Bu benimle ilgili değil.
Bu, onun hakkında değil.
Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.
Fakat benim, bilhassa, kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.
- Andrey Tarkovski'nin son filmiyle ilgili.
- Andrey Tarkovski'nin son filmi hakkında.
Bu kitap dilbilim hakkında değil.
Köpeklere gelince, müşteriler onları bu mağazaya getiremiyebilirler.
Bu kitap yıldızlar hakkında.
Benim için bu bir sorun değil.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.