Examples of using "Pubblicare" in a sentence and their turkish translations:
Kitabımı yayınlamak zorundayım.
Facebook'ta fotoğraf göndermeyi sevmiyorum.
ve çalışmalarını yayınlamasına
Onlar kitabımı yayınlamayı reddettiler.
Facebook'ta özel resimler paylaşmayı bırakmalısın.
Dan, Linda'nın hikayesini yayınlamayı reddetti.
Bay Hilton evini satmak istediğinde gazeteye ilan verdi.
Facebook ya da Twitter üzerinde sarhoş fotoğrafları gönderme.