Examples of using "Laggiù" in a sentence and their turkish translations:
Orada bekle.
Biz orada yaşıyoruz.
Orada tatile çıkma.
Orada nasıl düştün?
Tam orada yaşıyorum.
Oradaki nedir?
Ne aşağıdaydı?
Seninki orada.
Onu orada gördüm.
Orada neler oldu?
Oradaki kadına bak.
Oradaki koalaya bak.
Orada park edelim.
O orada.
Orada yüzelim.
Orada karşıda bir kahvehane var.
"Senin evin nerede?" "Şu ilerde."
Otomatlar oradalar.
Orada kaç kişi var?
Orada, aşağıda! Dana!
Tom orada.
Orada başka bir şey var.
Orada biri var mı?
Havaalanı orada.
Fadıl orada.
Tom orada oturuyor.
O, orada şu evde yaşıyor.
Bakın, orada, aşağıda! Dana!
Oradaki şu adam kim?
Çeşme orada.
Tom'un arabası karşıda park edilmiştir.
Tom o tepede orada yaşıyor.
Oh, bak! Orada büyük bir yılan var!
Oradaki Fuji Dağı'nı görebiliriz.
Ama kesinlikle şu köşenin üzerinde daire çiziyorlar.
Bakın, ileride büyük bir açıklık var.
Bakın, aşağıda bir yol var.
Bakın, bir köknar ağacı.
şu uzaktaki vahaya doğru gideriz...
Hâlâ kaç kişi orada?
Oradaki şu kadın Ana'dır.
Tom ve Mary orada.
Oradaki o kadın kim?
Oh, bak, bak! Orada büyük bir gökkuşağı var!
Orada koşan adam amcam.
Evet, aşağıda kesinlikle metal bir şey var.
Orada biri var mı? Neredeyim ben?
Şurada duran adam kim?
Aşağıya doğru hareket eden bir şey var.
Tom'un sırt çantası orada.
Orada oturan kız Nancy'dir.
Şurada oturan kız kim?
Orada pek çok kedi vardır.
Oradaki iki kadın kim?
Ona orada beklemesini söyledim.
- Orada bir ödemeli telefon var.
- Orada bir ankesörlü telefon var.
Oraya gidelim ve bir süre oturalım.
Oradaki şu kız benim kız kardeşim.
Orada birisi banjo çalıyor.
Oradaki o kadın, benim annem.
O yoldan gitmek istemeyiz, değil mi?
Tom'un kamyonu oraya park edilmiş.
Oradaki şu insanlar Fransızca konuşuyorlar.
Oradaki o kısa boylu kadın, benim annemdir.
Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.
Orada yüzen çocuk kim?
Tom orada o ağacın altında yalnız oturuyor.
Bunu yiyebilirim ya da... Yeri kazabilirim. Hemen şurayı.
Peki ya şunu söyleseydim: “Şuradaki kasabayı görüyorsunuz.
Bunun zor olan yanı, aşağıdayken yönümüzü belirlemek olacak.
- Şurada gazete okuyan adam benim amcam.
- Şurada gazete okuyan adam benim dayım.
- Orada gazete okuyan adam benim amcam.
Orada, uzakta, dans etmeye davet eden bir flüt sesi.
Gölü ve taş ocağını görüyor musunuz? Oldukça uzak bir mesafe!
iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.
Oradaki kafeteryada bir fincan kahve içmeye gidelim.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
Orada duran o kadın şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın.